2010 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarına “B” kadrosunda sözleşmeli memur olarak göreve başladım.
2012 yılında “depo görevlisi” olarak atandığım görevi kabul etmememin ardından, defalarca gerek sözlü, gerek yazılı olarak bilindiğim, yetkin olduğum alanda görev verilmesini talep ettiğim halde, dönemin yönetimi bu talebime cevap vermemiş ve hiç bir uyarıda bulunmadan usulsüz bir şekilde memuriyetime son vermiştir.
Bu zorlu dönem boyunca desteğini esirgemeyen, Sayın Hülya KARAKAŞ ‘ın da açık mektubunda belirttiği gibi yaşadığım bu süreç Genel Sanat Yönetmeni Sayın Erhan YAZICIOĞLU ‘nun görevi devralmasından çok önce gerçekleşmiştir.
Memuriyetime son veren Büyük Şehir Belediyesi Yüksek Disiplin Kurulu kararının elime geçmesi ne yazık ki Sayın Erhan YAZICIOĞLU ‘nun Genel Sanat Yönetmenliği görevine başlamasının ilk haftalarına rastlar. Bu noktada kendilerinin şahsıma uygulanan bu haksızlığa, utanç verici bu karara müdahale etmesi doğal olarak mümkün olamazdı.
Yaklaşık iki yıldır içinde bulunduğum bu zor süreçten bir çok sanatçı arkadaşımın ve sizlerin haberdar olmaması ve memuriyetim sürerken hakkım olduğu halde dava açmamış olmam benim kurumu korumama yönelik (gerekliliği tartışılır) hassasiyetimdendir.
Ve fakat; Şu an hiç istemediğim halde, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ile hukuki sürecim başlamış ve devam etmektedir.
Evet, olanlardan ötürü üzgünüm. Öfkeliyim ve çok kırgınım. Eğer mahkeme kararını tekrar Şehir Tiyatrolarına dönmem doğrultusunda verirse -ve elbette doğru görevlendirildiğim taktirde- yapabileceğim işin en iyisini yapmaktan onur duyacağımı da belirtmek isterim.
Sonuçta tiyatroyu hayatına kazımış insanlar olarak; kurum veya değil, atılsak da, zorda da kalsak, refahta da olsak, bende diğer meslektaşlarım, sanatçı dostlarım gibi bu topraklarda her koşulda tiyatro sanatını en iyi şekilde icra etmek için mücadele etmeye devam edeceğim.
Saygılarımla.
Murat İPEK
