Aziz dostum, Çehov!

İsmail Cem Özkan

Zamana dair…

Üç öykü, üç ayrı zaman kesiti… Ne başlangıç vardır kesit içinde ne de son… Anın atmosferi içinde bize bir şeyler sunulur ve o sunulana bakarak bizler öyküyü ya da kesiti devam ettiririz; her birimiz için farklıdır artık kesitten sonraki süreç…

İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun yeni oyunu “Aziz Dostum Çehov”dayız. Bir zaman kesitinde oluşmuş öykülerin büyülü atmosferi içinde buluyoruz kendimizi. Birbirinden bağımsızdır, birbiri ile ilişkilidir öyküler. Yazarın yaşadığı döneme yöneltilen projektörün aydınlattığı anın bize yansıması içindeyiz adeta. Zaman bugün ve bizim değildir, tamamen anlatılan kesite aittir.

Mekana Dair…

İstanbul DT’nin yeni sahnesi Garibaldi’deyiz. Buraya gelmişken hemen sahnenin konumundan bahsetmek gerek. İstiklal Caddesi üzerinde Odakule adı verilen ve caddeye yakışmayan bir binanın yanındaki kilisenin hemen yanında yer alıyor sahne. Tiyatro olmadan önce o binadan haberim dahi yoktu, oyunu izlemek için gittiğimde ilk defa içini görme imkanım oldu. Garibaldi, gizli kalmış ama keşfedilmeyi bekleyen bir mekan olarak yıllarca sessizce kendisini korumuş izlenimi veriyor insana. İstanbul DT, İstiklal’deki salonu Küçük Sahne’nin kapatılması sonrası burayı kiralamış. İki ayrı sahne var Garibaldi’de. Sahnelerden biri Pazar günleri okuma tiyatrosu etkinlikleri için kullanılıyor.

Pera bölgesinin çok kültürlü yapısının tarihini yansıtan bu bina ile ilgili kısa bir kesitten söz etmeden geçmek istemem. Garibaldi, devrimci geçmişe sahip bir bina… Bir dönem İstanbul’da yaşadığı bilinen, İtalya’nın birleşmesindeki önemli isim, ulusal kahraman Giuseppe Garibaldi, 1863 yılında bu binada Societá Operaia İtaliana (İtalyan İşçi Birliği)’ni kurmuş. İtalyan Vakfı’na ait bina zamanla eskimiş ve 2012 yılında restore edilmiş.

Salona gelince…  Düz bir alanda sandalyeler  herbir seyircinin sahneyi  görebileceği şekilde sıralanmış.  Yüksek tavanlı, küçük bir salon…Yerler numarasız fakat numarasız oturma düzeninde dahi, -her devlet kurumunda olduğu gibi- burada da protokol için sandalyeler ayrılmış! Devletin olduğu yerde fırsat eşitliği olmadığını, her zaman birileri için ayrıcalık olduğunu tescilliyor  öndeki sandalyelerin arkasına iğnelenen “protokol” yazıları!

Oyuna Dair…

“Aziz Dostum Çehov”, Anton Çehov’un evlilik kurumu üzerinden kadın erkek ilişkileri üzerinde durduğu ve yazıldığı zamanlarda büyük yankı uyandıran “Bir Evlenme Teklifi”, “Tütünün Zararları” ve “Ayı” oyunlarından oluşuyor. Bu üçlemenin her bölümü farklı bir atmosfer içinde sunulmuş olsa da, dediğimiz gibi, birbiriyle ustaca bağlanmış. Öykülerin ortak temaları; zaman, yalnızlık ve yalnız kalma korkusu ve toplumsal baskılar. Herbir öyküden belli kesitler aktarılıyor. Öykülerin başlangıcı ve sonucunun seyirci tarafından tamamlanması isteniyor ve bu başarılıyor da… Gerçekten de, öykülerin ele alınan kesitleri doğru seçildiğinde, kahramanların ruh halini ve karakterlerini detaylıca tasvir etmeye gerek kalmadan, seyirci bir ayrıntıyı kafasında yaratabiliyor ve yarattığı döngüden öyküye/oyuna dahil olabiliyor.

“Hayat seni güldürmüyorsa espriyi anlamadın demektir.”

“Sistemlerin ve yönetimlerin değiştiği coğrafyalarda insanın aynı kalması beklenemez ancak bu süreç son derece sancılı ilerler. İnsanlar değişir, dönüşür ama kısa vadede eski-yeni kültürel şokunu benliklerinden silemezler. “

Bir Evlenme Teklifi

İki komşu çiftlik sahibi aileden birinin 35 yaşlarına gelmiş oğlu, diğer çiftlik sahibinin kızıyla evlenmek dileğindedir. Evin kızı ve babası yıllardır gelecek bir görücü beklemektedir. Nihayet görücü gelmiştir ama olaylar öyle gelişir ki, yaşanan çatışmalar kaosa yol açar. Ancak,  nihai amaç evlilik olunca her türlü çatışma bastırılır ve bir süreliğine üzeri örtülür. Üstü örtülen tarih, kaçınılan gerçekler ve kaos…

Bu bölümde oynayan üç oyuncu, birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar ve oyun enerjilerini yukarıya taşıyorlar. Dekor oyuncuların hareket alanını genişletirken ve salonun tamamı oyun alanı olarak tasarlanmış. Perdeye yansıtılan görüntüler ve ışık bu bölümde başarılı bir atmosfer yaratıyor. Oyun alanına dahil edilen seyirciler de oyuna katılıyor.   Bu bölümde rol alan Eylem Yıldız, Erdinç Gülener ve Emre Başer etkili oyunculukları ile göz dolduruyorlar.

Tütünün Zararları 

33 yıl istemediği bir evlilik hayatını yaşayan adamı konu eder. Çocukları hep kız olmuş ve ne tesadüfidir ki her çocuk ayın 13’ünde doğmuştur. 13 rakamı evliliğin kilit imgesidir. Kadının baskısı altında acı çeken bir erkek portresi çizilse de, ilerleyen bölümlerde durum anlaşılır: “bir türlü içinde yüzmekten kurtulamadığı bunalım deryasındadır ve bu deryada bir cankurtarana ulaşma çabalamaktadır.”

Emre Başar bu bölümde muhteşem bir performans sergiliyor, salondan gelen zaman zaman kahkahalara aldırmadan rolüne konsantre oluyor ve oyun içinde oyun trajedisini seyirciye mimikleri ve beden dili ile çok iyi aktarıyor.

Ayı

Eşini kaybetmesinin üzerinden 7 ay geçmiş olmasına rağmen, hala yasta olan bir toprak sahibi kadını konu alır. Bir gün aniden kapı çalar ve bir alacaklı hışımla salona girer.  Kadın ile tartışmaları kaosa dönüşür. Birbirine yabancı iki insanın çatışmaları çevrelerini de etkiler.  Ancak, nefret duygusunun aşka dönüşmesi için uzun zaman geçmesi gerekmez;  anlık duygusal etkileşimler olayların seyrini değiştirir.

Son Olarak…

“Aziz Dostum Çehov” oyununda, Yılmaz Gruda çevirisi ile sahnede karşımızdadır Çehov. Deneyimli bir tiyatro insanının çeviri dilindeki akıcılığı, metni dilimize uyarlamadaki başarısı seyircinin oyuna kolaylıkla dahil oluşunun önünü açıyor.  Zafer Algöz, Gruda’nın çevirisi üzerinden metni yeniden yorumluyor ve Çehov dili ile buluşturarak başarılı bir rejiye imza atıyor. Günümüzün görsel/teknik imkanlarıyla zenginleştirdiği sahnelemede, üç öykü arasında kurduğu bütünsellik ve günümüz insanın algısını yakalaması rejinin öne çıkan özellikleri.

Oyunun seyirci ile kucaklamasında, elbette kostümün, dekorun, ışığın ve ses düzeninin yarattığı etki büyük. Oyunun başarısı, ona  emek veren her emekçinin eseri; Zafer Algöz, tekniğinden oyuncusuna, oyunun tüm bileşenlerini bir bütünsellik içinde çok iyi organize etmeyi başarıyor. Oyunda emeği geçen herkesin ellerine sağlık!

Aziz Dostum Çehov

Yazan: Anton Çehov

Çeviren: Yılmaz Gruda

Yöneten: Zafer Algöz

Oyuncular: Erdinç Gülener, Eylem Yıldız, Emre Başer, Deniz Denker

Dekor & Kostüm Tasarım: Medina Yavuz Almaç
Işık Tasarım: Birol Gezici
Yönetmen Yardımcısı: Eylem Yıldız
Asistan: Deniz Denker
Sahne Amiri: Cengiz Aydoğan
Kondüvit: Ali Yavşan
Işık Kumanda: Ferhat Daşdemir, Burak Gülçebi
Aksesuar Sorumlusu: Burçin Özdemir, Barış Akbaş, Erdinç Aksoy
Kadın Terzi: Raziye Öztürk
Erkek Terzi: Hasan Basri Aktaş
Perukacı: Ramazan Akbaş

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku