Çağdaş Bir Alaturka Hikayet: “Raif ile Letafet”

Burcu Okutucu

Cihangir Atölye Sahnesinin sahneye koyduğu müzikli komedi türündeki ‘Bir Alaturka Hikayet Raif ile Letafet” adlı oyunun yazarı Kıvanç Kılınç yönetmeni ise Muhammet Uzuner.  Muhammet Uzuner ve Arzu Gamze Kılınç‘ın ortaklığı ve işbirliği ile hayata geçerek varlığını sürdüren Cihangir Atölye Sahnesi’nin(CAS) bu yeni oyununun oyuncu kadrosu; Aras Cem Güler, Barış Özgenç, Bülent Düzgünoğlu, Kıvanç Kılınç ve Sinem Ünsal’dan oluşuyor. Dekor  tasarım Veli Kahraman, kostüm tasarım Nihan Şen, müzikler Ali Seçkiner Alıcı, koreografi Hicran Akın, ışık tasarım ise Onur Alagöz‘e ait.

 Birbirlerine aşık olan genç bir şair Raif ile zengin bir tacirin kızı olan Letafet’in birlikte olabilme hayali yolunda önlerine çıkan engelleri, babasının Letafet’i ısrarla sahtekar bir bankerle evlendirme çabalarını, Raif’in sevgilisine ulaşmak için girdiği mücadeleyi ve bu süreçte yaşanan gülünç durumları eğlenceli bir dille konu alan ‘Raif ile Letafet’, seyirciyi güldürürken bir yandan da onlara kapitalist sistemin etkilediği aşkı ve aile ilişkilerini sorgulatıyor. 

Kapitalist sistemin, bireylerin yaşam hikayeleri üzerinden teşhir edildiği ve toplumsal, ekonomik, ideolojik ve kültürel boyutlarıyla tarihsel bir bütünsellik içinde eleştiriye tabi tutulduğu oyunda, sistemin iki asırlık hikayesi anlatılıyor, bir bakıma. Paranın, yegane güç kaynağı olarak, toplumsal yaşama nasıl da yön verdiği ve bireylerin yaşamlarına ve psikolojilerine olan yansımaları karakterlerin hikayeleri üzerinden seyirciye aktarılıyor. Güncel göndermelerle yapılan sistem eleştirisi, kapitalizmin geçen asırlar boyunca değişmeyen özünü teşhir ederek tarihsel bir eleştiriye dönüşüyor. Sadece düşünsel düzlemde değil, karakterlerin iç dünyalarının derinliklerine nüfuz ederek duyusal düzlemde de seyircisini tatmin eden bir oyun olarak karşımıza çıkıyor ‘Raif ile Letafet’. 

Oyunun yazarı Kıvanç Kılınç, geleneksel oyunlara dair biçem ve içeriği metne taşırken, günümüz anlayışı ve dilini başarılı bir üslup ile harmanlayarak metni modern güncel bir hikayeye dönüştürmüş. Hiciv ve kinayeler ile zenginleştirdiği akıcı ve kıvrak dili, her an eyleme dönüşmeye hazır yaşayan cümleleri ile sahnelemeye son derece uygun, başarılı bir oyun metnine imzasını atıyor yazar.

Muhammet Uzuner, başarılı ve yaratıcı rejisiyle, bir yandan geleneksel oyunlara dair biçem ve içeriği ile Brechtyen yabancılaştırma tekniğini geleneksel oyunculuk biçemiyle bütünleştiriyor, diğer yandan 19. yüzyıl kapitalizmi ile 21. yüzyıl kapitalizmini bir bütünsellik içinde ‘oyunculuğu ön plana çıkartarak’ sahneye taşıyor. Oyun, oyuculuğundan dekoruna, kostümlerinden müziklerine kadar tutarlı bir süreçte ilerliyor. Sade düzlemde yaratılan sahne geçişleri ve akıcı sahne trafiği, ışıkla birlikte yaratılan zaman-mekan algısı  ve  sahne matematiği ile birlikte yaratıcı, anlaşılır, net, karmaşadan uzak ve tertemiz bir rejiyle buluşuyor oyun metni. Uzuner, yönetmen gözüyle her malzemeyi ve materyali estetik bir duruşla harmanlayarak yeniden yorumlamış. Her bir oyuncunun farklı yeteneklerini sahneye taşımasına imkan vermekle birlikte, sahnede oyuncuların birbirleriyle olan güçlü iletişimlerine yön vererek tam bir takım çalışmasına imzasını atıyor. Böylece kolektif üretimin sahneye çok iyi yansıdığı bir oyun olarak karşımıza çıkıyor  ‘Raif ile Letafet’! Sonuçta, Uzuner, alaturka motiflerle zenginleştirdiği bu rejisiyle, duyusal-düşünsel bir bütünsellikle inşaa ediyor oyunu.

Oyunun hem yazarı olan hem de oyunda bir bankeri canlandıran Kıvanç Kılınç, metnin tümüne hakim olmanın sorumluluğu ve hakimiyeti ile sahnede var olduğunu hissettiriyor. Zengin bir tacir olan Müşerref’i canlandıran Bülent Düzgünoğlu, tecrübeli ve başarılı oyunculuğunu gözler önüne seriyor. Kirkor, dadı ve sandalcıyı canlandıran Barış Özgenç, sahici oyunculuğu ile bu üç karakteri birbirinden ustaca ayırarak, karakterlerin dişi yönlerini açığa çıkartıp deşifre ederek her bir rolün hakkını veriyor. Aras Cem Güler’in, Raif karakteriyle adeta bütünleşerek, bir şairin naifliği içinde oynarken, kılık değiştirip kadına dönüştüğünde iki uç karakter arasındaki oyunculuk değişimi görülmeye değer! Letafet’i canlandıran Sinem Ünsal, samimi, abartısız ve doğal oyunculuğu ile dikkat çekiyor. Letafet’i eğlenceli, estetik, tutarlı ve dengeli bir çizgide tutarak başarılı oyunculuğunu seyirciyle buluşturuyor.

En önemlisi, sahnede görülen içtenlik ve sıcaklık ile birlikte oyuncuların birbirleriyle olan iletişimlerinin sürekli ve gerçekçi oluşu. Bu tutum ve tavır, oyuncunun performansına ve varlığına böylesine ağırlık veren bir oyunda muhteşem bir sonuca ulaşıyor.

Veli Kahraman, oyun metnini dekorda kurduğu sade çizgilerle sahneye taşıyor. Oyunun ruhuna uygun minimal dekor, daire şeklinde düz bir zemin ile Galata kulesi ve Kız kulesini simgeleyen ışıklardan oluşuyor. Nihan Şen tarafından tasarlanan kostümler,  çok iyi çalışılmış ve en ince detayına kadar gerek renkleri gerek çizgileriyle dönemi ve karakterleri çok iyi yansıtıyor. Işıkta Onur Alagöz, mekan ve zaman değişimlerini, duygu ve durum değişikliklerini seyirciye yansıtmakta oldukça iyi. Ali Seçkiner Alıcı, alaturka ezgilerle Doğu-Batı sentezini harmanladığı müzikleri ile oyunun ritmini ve duygu geçişlerini kusursuz biçimde destekliyor. Hicran Akın, koreografisi ile oyunun bedensel anlatımına ve hareket düzenine yön verirken, hikayenin akışına enerji ve renk katıyor.

“Bir Alaturka Hikayet Raif ile Letafet” adlı oyunu bu sezon içinde CAS Sahnede ve turne programı içinde misafir olarak yer aldığı farklı sahnelerde de seyredebilirsiniz…

8

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku