E. Feza Soysal: “Etkinlileri İptal Eden Kararlılığı, Emekçilerin İhtiyaçlarıyla İlgili de Görmek İsteriz”

Yavuz Pak

Türkiye’de koronavirüs vakalarının görülmesinin ardından, Mart ayında “ilk kapatılan” mekanlardan olan tiyatrolar, sezon ortasında gelen salgın ve geçen altı ay boyunca bir kaç küçük kırıntı dışında, devlet tarafından hiç bir taleplerinin karşılanmaması yüzünden perdelerini açamamış ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardı. Salgın tedbirlerinin gevşetildiği süreçte, açılmasına “en son” izin verilen mekanlardan olan tiyatrolar, yaşadıkları ciddi ekonomik sıkıntılar yüzünden perdelerini açamamıştı. Ağustos ve Eylül aylarında düzenlenen bazı açık hava etkinlikleri kapsamında nihayet seyircileriyle buluşmaya başlayan tiyatrolar, pandeminin yükselişiyle birlikte İstanbul Valiliği’nin 11 Eylül’de aldığı kararla, “açık alanlarda yapılacak konser, gösteri, festival vb. etkinlikleri” 14 Eylül’den itibaren durdurması nedeniyle bir kez daha “öncelikli olarak yasaklanmanın” şokunu yaşıyorlar. 

Bu yasakla birlikte henüz yeni başlamış, Eylül ve Ekim aylarında açık alanlarda tiyatroları seyircileriyle buluşturmayı amaçlayan pek çok etkinlik ve festival iptal edilmek durumunda kalırken, tiyatrolar, tiyatrocular ve organizatörler büyük bir darbe aldı. İptal edilmek zorunda kalınan organizasyonlardan biri, UNIQ İstanbul ve AN Yapım tarafından organize edilen ve 16 oyunun yer alacağı “Sahnede Yeniden Buluşuyoruz” etkinliği oldu. 7–30 Eylül 2020 tarihleri arasında UNIQ İstanbul Açık Hava Sahnesi’nde gerçekleştirilecek olan etkinlik, sadece üç oyun sahnelendikten sonra sona erdi.

AN Yapım sorumlusu E. Feza Soysal ile İstanbul Valiliği’nin yasak kararını, bu yasağın etkilerini ve sonuçlarını konuştuk…

E. Feza Soysal

Yavuz Pak: İstanbul Valiliği, 11 Eylül günü yapılan İstanbul İl Hıfzıssıhha Meclisi toplantısının ardından “açık alanlarda konser, gösteri, festival vb.” etkinlikleri yasaklandığını duyurdu. Önce, yasağın 12 Eylül’de uygulamaya konulacağı duyuruldu, ardından uygulama tarihi 14 Eylül’e ertelendi. Pandemi sürecinde “toplum sağlığı” gözetilerek alındığı belirtilen bu yasaklama kararı hakkında bir yurttaş olarak ne düşünüyorsunuz?

E. Feza Soysal: Çok yerinde bir karar olduğunu düşünüyorum ama devletimiz toplum sağlığını her anlamda ve her koşulda düşünürse çok daha mutlu olacağız hep birlikte. Alınan kararın 2. maddesinde “açık alanlarda yapılacak; konser, gösteri, festival, v.b. etkinliklere 12.09.2020 tarihinden itibaren hiç bir surette müsaade edilmeyecektir.” diyor. Bu kadar kararlı olunmasını salgın ile mücadele için çok kıymetli buluyorum, ama 4 saat sonra kararın 2 gün ertelenmesi bu kararlılığı zerdeledi ve sonra birileri; Haliç Kongre Kültür Merkezi’nin bahçesinde yapılacak toplantı nedeniyle erteleme kararının alındığını söyledi. 

Ayrıca, aynı kararlılığı iptal edilen etkinliklerde çalışıp, evine ekmek götüren emekçilerin ihtiyaçları ile ilgili de görmek isteriz tabii ki.

Yavuz Pak: UNIQ İstanbul ve AN Yapım pandemi döneminde birbirinden uzak kalan seyirci ve tiyatrocuları bir araya getiren bir etkinliği organize etti. 16 oyunun yer alacağı ‘Sahnede Yeniden Buluşuyoruz’ adlı etkinlik, 7–30 Eylül 2020 tarihleri arasında UNIQ İstanbul Açık Hava Sahnesi’nde gerçekleşecekti. Henüz sadece üç oyun sahnelenmişken gelen bu yasak, organizasyonu üstlenen AN Yapım olarak sizi nasıl etkiledi? 

E. Feza Soysal: AN Yapım, tiyatro prodüksiyonları üretmek, festivaller yaratmak amacıyla kuruldu ve işini yapabilmesi için tiyatro sanatının devam etmesi gerekli. Pandemi sürecinde her gün; bir daha perdeler açılacak mı sorusunu soruyoruz kendimize ve kamu destekli tiyatrolar dışında devam etmenin çok zor, hatta ciddi bir bölüm için imkansız olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, şirketimizin işini yapabilmesi için kriz dönemlerinde dayanışmanın gerekli olduğunu düşünerek “Sahnede Yeniden Buluşuyoruz” projesini hayata geçirdik ve AN Yapım olarak bu projeyi yaparken kâr amacı gütmedik, sübvanse ettik.

Tiyatro ayakta kalırsa ancak dayanışma ile kalacak, aksi takdirde şirketimizin varlığının bir anlamı kalmayacak. AN Yapım, varlığını bu şekilde sürdürmeye inatla devam edecek.

Yavuz Pak: “Tiyatronun iyileştirici ve birleştirici gücüyle her şeye rağmen perdeyi birlikte açmak” şiarıyla yola çıkılan ve aralarında Genco Erkal, Ali Poyrazoğlu, Rutkay Aziz, Levent Üzümcü, Erdal Özyağcılar, Reha Özcan, Tülay Günal, Çağlar Çorumlu, Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu, Okan Bayülgen, Tülin Özen, Berna Laçin, Dolunay Soysert, Ersin Umut Güler, Pervin Bağdat, Mert Fırat gibi pek çok ismin yer aldığı 16 oyunun sahneleneceği bu büyük ve kapsamlı organizasyon için ne türden pandemi tedbirleri alınmıştı?

E. Feza Soysal: Yasal olan tüm önlemler alınmıştı. Maske, sosyal mesafe, dezenfektanlar gibi. Bunun dışında Kültür Bakanlığı Genelgesi’ne uygun davranacağımızı söylememize rağmen Sağlık Bakanlığı’nın Genelgesi’ne uygun davrandık. Kültür Bakanlığı’nın Genelgesi, kapalı alanlarda bir koltuk atlayarak oturmaya onay veriyor. Bu 55-60 santimetre aralıklı bir düzende oturmak demek. Sağlık Bakanlığı ise, açık alanda 1,5 metre mesafe ile oturtulmalı diyor. Biz 1,5 metre mesafe kuralına uyduk ve oturma düzeni buna göre düzenlendi. Kapalı alanda virüsün yayılım hızı daha düşük olmalı ki, Kültür Bakanlığı böyle bir yönetmelik yayınlamış. İlginç bence, ama sağlıkçılar nedenini açıklarlar sanırım.

Yavuz Pak: Pandemi döneminde tiyatroların en acil ve somut taleplerine dahi kulak tıkanılarak yüzlerce tiyatronun ve binlerce tiyatrocunun kaderleriyle başbaşa bırakıldıkları bir süreç yaşanırken, açık alanlarda yapılan “düğün, nişan ve sünnet” törenleriyle aynı anda “tiyatro oyunlarının” da yasaklanması hakkında ne düşünüyorsunuz? 

E. Feza Soysal: “ …sanatın öncelendiği ve ‘yangında öncelikli kurtarılacaklar’ listesine alındığı, hakkaniyetli bir yakın gelecekte buluşmak umuduyla, hoşçakalın.” diyerek Buluşma’nın sonlandığını duyurduk. Sanatla ilgilenenlerin, ortalamaya nazaran; daha kentli, eğitimli, entellektüel bilinci yüksek olduğunu varsaymamız herhalde saçma olmaz. Uygulayan ve izleyenin bu düzeyde olduğu bir yapıyı, başka şeylerle aynı kefeye koymak asgaride hakkaniyetli değil.  Tıp Fakültesinde Halk Sağlığı uzmanı bir Profesör arkadaşıma Buluşma gerçekleşmeden önce, “yapabilir miyiz?” diye sormuştum ve “mesafeye uyun, maske takın, yapın” demişti. Çünkü ihtimalen yeni normalimiz bu olacak.

İktidardakiler bu farkları umursamadan ve gerçekte olanın ne olduğunu bilmeden, açık alanda tiyatro ve konser yapılmasını yasakladı. Yasaklamak yerine denetleyip, doğru şekilde davranılmasını, organizasyonun koşullara uygun yapılmasını sağlamak da devletin görevidir.

Bunları söylememe rağmen, konu halk sağlığı olduğu için söylediğim her şeyin yanlış olma olasılığını da biliyorum. O zaman iktidar sahiplerinin hepimizi doğru bilgilerle, sık ve anlaşılır bir şekilde aydınlatmasına ihtiyacımız var. Olur mu böyle bir şey; kısmet…

Yavuz Pak: Organizasyonunuzun iptali sonrası ekonomik olarak karşılaşacağınız zararla ilgili kamu kurumları nezdinde bir girişiminiz oldu mu? Herhangibir destek alabilecek misiniz?

E. Feza Soysal: Organizasyona başlamadan önce bir çok kurum ve kuruluşla sponsorluk görüşmesi yaptık. Buna birkaç belediye de dahil. Kimse destek olmadı. Hatta bir belediye bize tamam dedi, 1 ay oyaladı ve vazgeçti. Sıfır lira destek alarak bu projeyi hayata geçirdik. Projenin sonlanması nedeniyle oluşacak olan zararı Avrupa Birliği fonu destekler mi araştırıyoruz, ama ülkemizde böyle bir kaynak yok. Şimdi biz para istersek IBAN verip, para isterler diye de korkmuyor değilim. 

Yavuz Pak: Düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ederiz Feza Bey…

E. Feza Soysal: Ben teşekkür ederim. Güzel günlerde görüşmek üzere…

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku