En Eğlenceli Alacakaranlık Kuşağı : “39 Basamak”

Tolga Polat

Tolga Polat

Korku, gerilim ve komediyi başarıyla buluşturan, yönetmen Alfred Hitchcock’un 1935’te beyazperdeye taşıdığı “39 Basamak”, Tiyatro İn ve Pangar’ın ortak buluşması sonucu “Müşterek” isimli yeni oluşumun yapımcılığında sekiz yıl sonra tekrar perde diyor…  Prömiyeri 18 Şubat 2016’da Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde gerçekleşen oyunun yönetmen koltuğunda, ödüllü yönetmen Mehmet Birkiye yer alıyor…

39 Basamak (4)

Ocak 2008’de Kent Oyuncuları’nda sahnelenen oyun, 2015-2016 sezonuna hızlı bir giriş yaparak dikkatleri üzerine çekti… Geçmişte 13.Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri’nde ”39 Basamak” adlı oyundaki rolüyle Okan Yalabık ”Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ödülünü almış, Bülent Şakrak da aynı dalda üç adaydan biri olmuştu… Yine Mehmet Ergen çevirisi ve Mehmet Birkiye’nin yönetiminde sahnelenen “39 Basamak”ta oyunun eski kadrosundan Demet Evgar, Bülent Şakrak ve Okan Yalabık yer alırken, bu kez Hakan Gerçek’in yerini Engin Hepileri alıyor…

İskoçya’lı yazar John Buchan tarafından yazılmış olan ve 1915 yılında “39 Basamak” adı ile yayımlanan gerilim ve casusluk romanı, Hitchcock tarafından aynı adla sinemaya aktarıldıktan sonra daha da ünlenmiş ve bugüne kadar sürekli yeni baskılar yapmak suretiyle, ilk basıldığı tarihten bugüne hiç bir zaman kitap raflarından eksilmeyerek, güncelliğini korumuştur… Eser bu başarısı nedeni ile ABD için de resmi olarak kamu malı olarak tanımlanmaktadır…

39 Basamak (13)

İngiliz aktör ve oyun yazarı Patrick Barlow tarafından filmden tiyatro sahnesine uyarlanan oyun;  mizah anlayışını alabildiğine öne çıkararak; gerilim atmosferinin çevrelediği geleneksel komedi anlayışının vazgeçilmez öğelerini, dinamik aksiyonu, olmayacak ilginç teatral rastlantıları, yaptıkları ile yapmak istedikleri birbirine uymayan karakterleri, binbir kalıba giren oyuncuları bir araya getirerek başarılı bir uyarlama sonucu izleyiciye çılgın bir komedi sunuyor…

Oyunun konusu kısaca şöyle; 1935 Ağustosunda, Richard Hannay (Engin Hepileri), can sıkıntısını dağıtmak için bir tiyatro oyununa gitmeye karar verir… Hannay, o gece tiyatroda gizemli güzel Annabella’yla (Demet Evgar) tanışır ve kendini Londra’dan İskoçya’ya uzanan komik ve heyecanlı bir casusluk serüveninin ortasında bulur… Bu serüvende ise onlara pek çok farklı rolle karşımıza çıkan soytarılar (Okan Yalabık ve Bülent Şakrak) eşlik eder…

39 Basamak (23)

Oyunun dekor tasarımı Efter Tunç‘a, kostüm tasarımı Ayşegül Alev‘e, ışık tasarımı Cem Yılmazer‘e, hareket düzeni Alpaslan Karaduman‘a, kukla tasarımı ise Candan Seda Balaban‘a ait… Işık, dekor ve kostüm bütünlüğü ve özellikle işlevsel kukla tasarımı ile tüm sahne arkası ekibi alkışı hak ediyor… Zorlu Psm’nin teknik imkânlarının da son derece başarılı bir şekilde kullanılmış olması, sahne bütünlüğüne ve oyunun hızlı ritmine olumlu anlamda katkı sağlamış olduğu da muhakkak…

Oyunun yönetmeni Birkiye, son derece hareketli fars özellikler taşıyan, aynı zamanda geleneksel Türk tiyatrosundan meddah ve orta oyununun bazı temel prensiplerini harmanlayan bir reji çalışması sağlamış… Ritmi ve aksiyonu eylemsel bütünlükte buluşturarak genelde yönettiği klasik oyunlara göre hafif sayılabilecek bu metni, elbette oyuncuların da katkısıyla keyifli bir hale getirmiş… Sahne üzerinde kullanılan dekor ve aksesuvar kullanımındaki yaratıcı buluşlar, bu dinamik rejinin daha anlaşılır ve komik olmasını sağlamış… Bir anlamda fars’ın ön biçimi olan Atellan güldürü biçiminde olduğu gibi gülünç olanı fiziksel eylem ve durumlardan çıkaran; kalıplaşmış durumların, çeşitli kavga sahnelerinin fantezi dolu çeşitlemelerini içeren, stereotip oyun kişilerine dayanan, tekrarlanan dil oyunları ve eylemi yürüten rejisiyle, bilinçli olarak düşündürmeyi değil, elbette salt güldürmeyi amaçlamış… Seyircinin oyuna katılımı da gülmekten yana olduğundan yönetmenin amacına ulaşmış olduğunu söylemezsek haksızlık etmiş oluruz…

39 Basamak (1)

Ve oyunculuklar… Son derece hızlı ve aksiyon temposu biran bile düşmeyen oyunda, rollerini canlandırmanın dışında rejinin bir parçası olarak, bir sahne teknisyeni gibi tüm dekor değişimlerini sağlayan oyuncuları, başta asla düşmeyen tempoları için kutlamak gerek diye düşünüyorum… Her ne kadar hızda ve tempoda Okan Yalabık diğer oyuncu arkadaşlarının az da olsa gerisinde kalmış olsa da hayli efor isteyen bu oyundaki performaslar hiç fena değil… Demet Evgar, rolünün iç aksiyonunu bir an bile bırakmadan seyirciden gelen reaksiyonları da ölçümleyerek jest, mimik beden ve ses kullanımında son derece iyi … Engin Hepileri, hızlı temposu ve bitmeyen enerjisi ile dikkat çekiyor… Bülent Şakrak ise bir matruşka gibi rolden role giriyor ve adeta seyirci ile her rolünde bir vals yapıyor… Acaba şimdi hangi tipte karşımıza çıkacak sorusunu sordurtarak izleyicide merak uyandırıyor… Zaman zaman abartı isteyen rollerde sade tavrı yavan kalsa da Okan Yalabık izleyiciye ucuza kaçmadan nasıl sade komedi oynanabiliri gösteriyor…

Korku, masanın altında duran bombanın aniden patlamasıdır… Gerilim ise, masanın altında bir bomba olduğunu bilmektir… Gerilimi komedi ile birleştiren ve alışılmışın dışında en eğlenceli alacakaranlık kuşağına dönüştüren “39 Basamak”, bu sezon izlenmesi gereken yapımlardan…

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku