Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan çalışma yönetmeliğini eleştiren Kültür Sanat Sen Genel Sekreteri Hüseyin Çelik, çalışanlar arasında ayrımcılığa son verilmesini, insan sağlığı için sanatsal faaliyetlere bir süreliğine de olsa ara verilmesini istedi.
Kültür Sanat Sen, Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan “Covid-19 Kapsamında Kamu Çalışanlarına Yönelik Tedbirler”le ilgili açıklama yaptı. Sendikanın genel merkezinde düzenlenen basın açıklamasında, “Maalesef ki söz konusu genelge yine kamu dahil yaşamın her alanını ilgilendirecek, toplumun ihtiyacına karşılık gelebilecek bütünlükte ve bilimsel bilgiye dayalı olarak çıkarılmamıştır” denildi.
Kültür Sanat Sen Genel Sekreteri Hüseyin Çelik, “Genelge, kamu çalışanları haricindeki emekçileri kapsam dışı bırakırken kamu emekçilerini de idarelerin inisiyatifine hatta vicdanına bırakmıştır” diyerek, çalışanlar arasında ayrımcılık yapıldığını vurguladı.
“Bu küresel salgının önlenmesi şu an için her şeyin önünde olmalıdır. Her gün bir dizi yasaklar listesi sıralanırken, düğün nişan merasim gibi etkinliklerin bile 81 ilde yasaklanmış olduğu, hastanelerin doluluk oranlarının sinyal verdiği şu günlerde devletin sanat kurumlarının konser, oyun ve her türden temsil yapmayı önlerine hedef olarak koymaları ciddi çelişki yaratmaktadır” diyen Çelik, “Önce yönetenler pandemiyi ciddiye almalı, alınması gereken önlemleri bilimsel çerçevede ve ihtiyaca karşılık olarak almalı sonra halktan buna göre kişisel önlemlerini almasını istemelidir. Halk tehlikenin gerçek boyutlarını bilmelidir ve süreç şeffaf yönetilmelidir. Aksi halde pandemi ile yaşamak yada boğuşmak yaşam biçimimiz haline gelecektir” şeklinde konuştu.
“Yine bahsi geçen genelge ile dönüşümlü ve esnek çalışma sistemine geçilmesine rağmen kurumların özgün yapıları göz ardı edilmiştir” eleştirisinde bulunan Çelik, “Bu nedenle sanat emekçileri büyük risk altındadır. Opera-Bale, tiyatro, koro ve topluluklar yapısı itibariyle kolektif çalışmanın yapıldığı yine üretimlerinin de sergilenmesi suretiyle kitleleri bir araya getiren kurumlardır. Bir opera korosu şarkı söylerken yarattığı eforla birlikte 8 metreye kadar tükürük yoluyla zerre saçabilmektedir. Sahne üstünde görünen kadar bir de sahne altında çalışan teknik personel vardır. Sahnede 60 kişi görüyorsanız bilin ki bu 120 kişidir. Yüz metre kare alan içinde efor sarf eden 120 kişi, buna bir de aynı giriş çıkış tuvalet vs. alanları kullanan izleyici kitlesini ekleyince işin vahameti daha net anlaşılacaktır” dedi.
“İstanbul Valisi dün Allah rızası için dışarı çıkmayın diye uyarı yaptı. Çıkmak istemiyoruz Sayın Valim. Bakınız İstanbul Devlet Opera ve Balesi, İstanbul Devlet Tiyatroları, Koro ve Toplulukları temsil programları yapıyor. Bu çelişkileri gidermek üzere lütfen yetkinizi kullanınız ve bu temsilleri sadece çalışanların değil halkın sağlığını da korumak için iptal ediniz” çağrısında bulunan Çelik, “Yaşam hakkı en temel haktır. Bir an önce pandemi gerçeğine uygun hareket edilmeli ve sanatsal faaliyetler bir süreliğine de olsa durdurulmalıdır” şeklinde konuştu.
