Kundura Sahne, yeni sezonu Rimini Protokoll’un “Remote Istanbul” eseri ile açıyor

editor

Beykoz Kundura’nın tarihi atmosferinde yer alan Kundura Sahne, “Belgesel tiyatronun” tanınmış topluluklarından Berlinli Rimini Protokoll’un dünyanın farklı şehirlerinde büyük ilgiyle karşılanan “Remote X” performansını İstanbul’a getirerek sahnesini şehrin kalbine taşıyor.

Kundura Sahne, çağdaş sahne sanatları alanında, yenilikçi ve disiplinlerarası bir platform
yaratarak İstanbul’un kültür-sanat haritasında kısa sürede önemli bir yer edinmeyi hedefliyor.
Bu doğrultuda gerçekleştireceği iş birliklerinin ilk örneği olarak, Almanya’nın özgün tiyatro
topluluğu Rimini Protokoll’un kurucularından Stefan Kaegi’nin tasarladığı ve yönettiği
“Remote X” projesinin Istanbul uyarlamasını Jörg Karrenbauer yönetmeliğinde 19 Eylül –
15 Kasım 2020 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturuyor. “Remote Istanbul”,
KOVID-19 salgını nedeniyle bir süredir sessiz kalan İstanbul sahnelerine karantina dönemini
takiben yurt dışından gelen ilk yabancı prodüksiyon olma özelliğini taşıyor.

Yoğun bir araştırma sürecinin sonunda ortaya koydukları deneysel eserlerle tanınan Rimini
Protokoll, “Remote X” projesini İstanbul’un dokusuna uygun olarak yeniden yorumladı.
İzleyicilerin küçük gruplar halinde bir araya gelmesiyle gerçekleşecek “Remote Istanbul”,
şehrin belirtilen buluşma noktasında yolculuğuna başlayacak. Kulaklıklardan gelen yapay bir
sesle şehrin kalbine doğru yönlendirilecek olan katılımcılardan performansın bir parçası
olarak bir arada hareket etmeleri, birbirlerini izlemeleri ve aynı zamanda şehrin dinamiklerini
gözlemlemeleri bekleniyor. İstanbul sokaklarının sahneye dönüştüğü, katılımcıların çoğu
zaman oyuncu olarak yer aldığı eser, katılımcılarını şehir pratiğiyle olan ilişkilerini
sorgulamaya çağırıyor.


Katılımcılar, yapay zekâ ile insan davranışlarını gözlemlerken, adım adım sese aşina oluyor
ve yolculuk boyunca stereofonik sesler, film müzikleri gibi farklı özgün ses tasarımlarının yönlendirmesiyle şehrin dokusunun kendi tınısına dönüşebileceğine ve şehirle bambaşka bir ilişki kurulabileceğine şahit oluyorlar.


Yaşadığımız şehre farklı bir görsel ve işitsel boyuttan bakmamızı sağlayan “Remote
Istanbul”, katılımcılarını yapay zekanın hareketleri üzerindeki etkilerini sorguladığı
İstanbul’un kent manzaraları eşliğinde benzersiz bir yolculuğa çıkarıyor.
Rimini Protokoll’un dünyanın farklı şehirlerinde yolculuğa çıkardığı ve gittiği her şehirde
oranın kendine has dokusuna, gündemine ve yerel kültüre adapte ederek sunduğu “Remote
X”, 2013 senesinde Berlin’deki ilk performanslarının ardından bugüne kadar Londra, Paris,
Lizbon, Milano, Madrid, Kopenhag, New York, Los Angeles, Miami, Buenos Aires,
Santiago, Moskova, St. Petersburg, Kiev, Tahran, Hong Kong, Şangay ve Abu Dabi
dahil olmak üzere 50’nin üzerinde farklı şehirde izleyicilerle buluştu.
Beykoz Kundura’nın sanat direktörü S. Buse Yıldırım Rimini Protokoll ile iş birliklikleri
hakkında “Belgesel tiyatronun öncülerinden Rimini Protokoll’un tiyatronun sınırlarını teknoloji
ile genişleten ‘Remote X’ eserini İstanbul’a uyarlamaktan dolayı heyecan duyuyoruz.
Belgesel tiyatroyu kürasyon politikamızın merkezine almayı ve önümüzdeki dönemde bu
janrada yeni projelere imza atmayı umuyoruz. Amacımız şehrin kültür birikimini teknoloji ile
entegre, yenilikçi prodüksiyonlar ile beslemek ve kültür sahnesinin canlanmasına katkıda
bulunmak.” yorumunda bulundu.


12-13 Eylül 2020 tarihlerinde gerçekleşecek ön izlemenin ardından “Remote İstanbul”, 19
Eylül 2020 tarihinden itibaren şehri ve kendini yeniden tanımak isteyen herkes tarafından
deneyimlenebilir. Performans, 15 Kasım 2020 tarihine kadar her hafta sonu Türkçe ve
İngilizce seçenekleriyle devam edecek. Biletler 31 Ağustos tarihinde beykozkundura.com
adresinde satışa çıkacak.


KOVID-19 salgını kapsamında aldığı en üst standartlarda tedbirlerle hazırlıklarını
tamamlayan Beykoz Kundura, performansa katılacak kişilere konuyla ilgili gerekli
yönlendirmeleri yaparak güvenli bir etkinlik sunmayı amaçlıyor.
Kundura Sahne’nin “Remote Istanbul”a paralel olarak düzenleyeceği masterclass etkinlikleri
ve çevrimiçi gösterimler beykozkundura.com sitesinden ve sosyal medya hesaplarından
takip edilebilir.


RIMINI PROTOKOLL’den REMOTE ISTANBUL (Stefan Kaegi / Jörg Karrenbauer)
Proje Tasarımı, Yazar ve Yönetmen: Stefan Kaegi
Remote Istanbul Mekan keşfi, Yazarı ve Yönetmeni: Jörg Karrenbauer
Proje Ses Tasarımı: Nikolas Neecke
Remote Istanbul Ses Tasarımı: Ilona Marti, Peter Breitenbach
Dramaturji: Aljoscha Begrich
Yapım Yönetimi: Epona Hamdan, Monica Ferrari
“Remote X” bir Rimini Apparat yapımıdır. HAU Hebbel am Ufer Berlin, Portekiz Goethe Enstitüsü
ve Teatro Maria Matos, Festival Theaterformen Hannover/Braunschweig, Festival d’Avignon, Zürcher
Theater Spektakel ve Kaserne Basel işbirliği içinde yürütülmektedir.
Capital Cultural Fund Berlin, Swiss Arts Council Pro Helvetia ve Fachausschuss Tanz und Theater
Kanton Basel-Stadt tarafından desteklenmektedir. House on Fire üyesi bir ortak yapım olarak da
Avrupa Birliği Kültür Programı tarafından desteklenmektedir.

Rimini Protokoll
Alman tiyatro grubu Rimini Protokoll, 2000 yılında Helgard Haug, Stefan Kaegi ve Daniel Wetzel
tarafından kuruldu. Projelerinde gerçekliğe yeni bir bakış açısı katabilmek için tiyatronun anlamını
genişleten ekip, tiyatro çalışmalarının ötesinde bilgi ve becerilerine sahip uzmanlarla birlikte sahne
çalışmaları, performans yerleştirmeleri ve ses oyunlarını geliştirir.
Sosyal yapıları tiyatro formatına adapte etmeyi seven Rimini Protokoll’un çalışmalarının çoğunda
interaktif etkileşim ve eğlenceli bir teknoloji kullanımı vardır. Gerçeğe dair yeni perspektifler yaratmak
adına ürettikleri her eser tiyatronun sınırlarını zorlar. Rimini Protokoll genellikle sahneye koyduğu
eserlerini, performatif yerleştirmelerini ve radyo oyunlarını tiyatronun ötesinde farklı alanlarda
uzmanlık kazanmış, gündelik hayatın bilir kişileriyle beraber geliştirir. Ayrıca seyircinin oyuna
katılması ve teknolojinin oyunbaz bir şekilde kullanılması eserlerinde oldukça sık rastlanır.
Dramaturjisinde gerçeği sorgularken, eserlerinde mekânları ve sosyal yapıları teatral biçimlere
dönüştürür.

Beykoz Kundura
1800’lerin başında bir deri fabrikası olarak kurulan ve 1933’te ayakkabı fabrikasına dönüştürülen
Türkiye’nin endüstriyel ve kültürel mirası Beykoz Kundura hem Osmanlı Devleti’nin hem de Türkiye
Cumhuriyeti’nin 200 yılı aşkın kesintisiz sanayileşme planının en önemli aktörlerinden biri oldu.
2018 yılının Kasım ayında fabrikanın kalbini oluşturan Kazan Dairesi’nde kapılarını açan Kundura
Sinema, sinemaya dönüştürülen endüstriyel kültürel sitenin ilk örneğini de oluşturdu. Uzun yıllardır
Yıldırım Holding bünyesinde film ve dizi platosu olarak hizmet veren Beykoz Kundura, Kazan
Dairesi’nin restorasyonu kapsamında Kundura Sinema’ya ek olarak açılan Kundura Sahne ve
mekanın kültürel mirasına sahip çıkma amacıyla Kundura Hafıza başlığı altında yürüttüğü “Sözlü
Tarih Projesi” ile birlikte, filmlerin ve hikayelerin sadece üretildiği değil; aynı zamanda izleyicisiyle
buluştuğu, İstanbul’un nitelikli kültür ve sanat alanlarından birine dönüşmeyi hedefliyor.


Kundura Sahne
Çağdaş performans sanatlarına odaklanan, yenilikçi ve disiplinlerarası bir alan yaratarak İstanbul’un
kültür-sanat haritasında kısa sürede önemli bir yer edinmesi beklenen Kundura Sahne, etkileyici ve
fonksiyonel tasarımı ile bir sahneden daha fazlasını sunmayı hedefliyor. Hollandalı Theater Advies ve
TenBras firmalarının danışmanlığında tamamlanan etkileyici restorasyonuyla dikkat çeken Kundura
Sahne, İtalyan ve Orta Sahne olmak üzere farklı kullanımlara imkan sağlıyor.
Geniş depo alanları, VIP kulis ve sanatçıların tüm ihtiyaçlarına yönelik hazırlanmış prova odalarının
bulunduğu sahnenin seyirci kapasitesi oturarak 220 kişi ayakta ise 500 kişiye kadar çıkabiliyor.
Kundura Sahne, mekana özgü projeler üretip sahneleyecek ve aynı zamanda gerçekleştireceği iş
birlikleriyle farklı projelere ev sahipliği yapacak.


Buse Yıldırım, Sanat Direktörü
Buse Yıldırım, İstanbul’da yaşayan genç bir kültür girişimcisi ve sinema sanatçısı. Yaratıcı sektöre ve
farklı kültürlere duyduğu ilgiyle, ilk olarak Brighton’da sanat ve tasarım alanında ön lisans eğitimi aldı.
Güncel sanatı keşfettikçe kurama yöneldi ve Goldsmiths Londra Üniversitesi’nin Görsel Kültür
bölümünde, Kuramsal Sanat Tarihi alanında lisans eğitimini tamamlayarak çeşitli sergileme
projelerinde çalıştı. Film ve video üzerine yoğunlaşma isteği onu Paris’e götürdü; Paris ESEC Sinema
Okulu’nda belgesel yönetmenliği alanında ikinci lisans eğitimi tamamladı. Buse Yıldırım, Berlin Freie
Universität’te Görsel ve Medya Antropolojisi alanında yüksek lisans mezunu. 2012 senesinden
itibaren Beykoz Kundura’nın kültür sanat kimliğini kurgulayan Buse Yıldırım, Beykoz Kundura’nın
sözlü tarih ve arşiv projesi “Kundura Hafıza” girişimini hayata geçirdi, yine bu dönemlerde kurduğu
“Lita” yapım evi kapsamında çeşitli görsel-işitsel projeler gerçekleştirdi ve şu anda Kundura Sahne ve
Sinema’nın kültür sanat yöneticiliğini yapıyor.

0

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku