Politik mizah ezilenlerin duvar yazısıdır: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”

İsmail Cem Özkan

İtalya’da Fiat’ın fabrikasının olduğu bir şehrin varoşlarındayız. Bir işçi evi… Bir duvarda “Ödenmeyecek, ödemiyoruz!” yazısı… Politik tiyatro için zemin hazırdır!

Politik tiyatro mizah yüklüdür. Politik mizah yapmak ise  büyük cesaret ister,  özellikle ifade özgürlüğünün kısıtlandığı zamanlarda! Bir birikim ve incelikli bir zeka işidir ve bu özellikleriyle her insanın yapacağı bir şey değildir. Sahnede yapılan doğaçlama göndermeler bile sansüre karşı özenle seçilmelidir. Dolayısıyla, politik mizah çetrefilli iştir. Hayata haykırılacak sözleri sahneye özgürce yansıtırken esnek bir yaratıcılık gerektirir. Politik mizah, ezilenlerin duvar yazısıdır bir bakıma.

Karanlık bir dönemden geçiyor dünyamız. Her şeyin alt üst olduğu, değerlerin içeriklerinin boşaltıldığı, ideolojilerin yerini paradigmaların aldığı, örgütlülüğün yerini bireysel kurtuluşun çare olarak sunulduğu, insanların yalnızlaştırıldığı bir zamandan geçiyoruz.

İşte bu dünyada, hala varlığını sürdüren “pazarlar” emekçi insanların vazgeçilmez mekanlarıdır.  Bir yandan insanlar pazardan ucuz tüketim malzemeleri temin ederlerken, diğer yandan bu alanlar insancıl ilişkilerin hala devam ettiği yerlerdir. Pazarlarda herseye açıktır; karşılıklı çıkarların gizli odalarda belirlendiği alanlar değildir bu alanlar. Oysa “borsalar”, tam tersine kapalı kapılar ardında kirli dolapların döndüğü, ekonominin spekülatif biçimde belirlendiği ve insanları kendine çekerek hayatlarını karartan bir mecradır.

Ve bu ekonomik yapıyı şekillendiren kanunlar vardır. Kanunları uygulayanların gözettiği en önemli şey, sermayenin güvenliği ve ticari hayatın devamlılığıdır.  Bir ülkede fakirlik artınca, yiyecek ve temel ihtiyaçlara zam yapılınca,  -pardon fiyat ayarlaması- halk kendi çözümlerini üretmeye başlar. Güvenlik görevlilerin de işleri buna paralel olarak artar.

Bıçak kemiğe dayanıp yoksulluk içindeki  işçiler, emekçiler sefalet koşullarına sürüklendiğinde bazen kanunlar da onları engellemeye yetmeyebilir. İşte o zaman, insanlar “Yetti artık! Bu defa fiyatları biz belirleyeceğiz. Mallara ancak geçen ay ki etiket fiyatlarını öderiz. Eğer zor kullanırsanız malları alır, para ödemeden çıkar gideriz! diyebilirler. O gün sermaye sahipleri için, fakirler için belki de bayram olur!

Böyle bir kaosu konu alan “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!” oyunun yazarını anlatmaya gerek yok; çünkü tiyatro ile uzaktan yakından ilgilenen her seyircinin artık bildiği, kalemini emekten yana kullanan, duruşunu saklamadan sergileyen biri: Dario Fo!  Oyunda yazarın keskin dili, çevirmenin marifetiyle ve yönetmenin yorumuyla birleşiyor sahnede.  Dario Fo’yu çok iyi tanıyan Füsun Demirel‘in çevirisi doyumsuz bir anlatıya dönüştürüyor metni.  Arzu Gamze Kılınç‘ın rejisi bu güzel metni hak ettiği sarsıcılığıyla ete kemiğe büründürüyor.  Oyuna hayat veren oyuncuların her biri sahnede rejinin hakkını veriyor, dinamizmleri, sahicilikleri ve beden dilleriyle  seyir zevkini yükseltiyorlar.  Serpil Göral ve Ece Güzel varoşlarda yaşayan iki emekçiyi canlandırırken, mimik ve jestleriyle son derece başarılılar. Kıvanç Kılınç ve İlker Yiğen ise hem eş hem de işçi olarak karakterlerini içsel yolculuklarıyla birlikte yansıtıyorlar. Onur Alagöz ise, oyunun belki de üzerine en çok yük binen oyucusu olarak, birden çok karakteri, son derece dinamik bir biçimde ve aksatmadan sahneye taşıyor.

Oyun, bir işçinin evinde geçiyor; mutfak, yatak odası ye yaşam alanı. Oyunun dekorunu hazırlayan Osman Özcan,  tecrübesiyle sahneyi oyuncuların rahat hareket edebildikleri bir mekana dönüştürüyor. Dinamik bir sahnelemeye uygun sahne düzeni ile oyun akışına yaptığı katkı muhteşem diyebilirim. Ekonomistlerin deyimi ile sahneyi son derece “verimli” kullanıyor. Perdenin duvar olarak kullanılması ayrıca bir güzellik!

“Sakin olun, sakin olun! Ne bu polis korkusu yahu, altınıza yapacaksınız neredeyse! Tanrı aşkına! Aldığınız malların fiyatlarını belirleme hakkınızı kullanıyorsunuz, doğru olanı yapıyorsunuz! Bu tıpkı bizim grev hakkımız gibi, hatta daha da iyisi, çünkü grevlerin sonunda fatura hep işçiye çıkar, oysa bu eylemde patronda bir fatura ödeyecek! Öyleyse: Ödenmeyecek! Ödemiyoruz! Çünkü bu yıllardır buradan yaptığımız alışverişlerde bizden çaldıklarınızın karşılığıdır!”

Başarılı bir politik mizah örneği olan oyun,  seyircilere kahkahalarla gülme imkanı verirken, bu imkan aynı zamanda  bir düşünme ve sorgulama zeminine kapı aralıyor.  Hayata ve yaşadıklarımıza dair yıllar önce yazılmış bir metnin, başarılı bir reji ve oyunculukla bütünleşerek ne kadar hala güncel ve etkileyici olabileceğini göstermesi bakımından “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!” çok başarılı bir örnek.

Bu kadar anlattın ama oyunu sahneleyen tiyatro hakkında tek satır yazmadın diyebilirsiniz. Haklısınız, özellikle sona bıraktım: Cihangir Atölye Sahnesi (CAS)!  

Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!

Yazan: Dario Fo

Çeviren: Füsun Demirel

Yöneten: Arzu Gamze Kılınç

Dekor tasarım: Osman Özcan

Işık tasarım: Onur Alagöz

Grafiti tasarım: Berkem Seçgin

Oyuncular: Ece Güzel, Serpil Göral, Kıvanç Kılınç, İlker Yiğen, Onur Alagöz

1

Benzer Yazılar

Bu web sitesi size daha iyi bir performans sunmak için cookie kullanmaktadır. kabul edin Devamını Oku